22 Eylül 2007 Cumartesi

Fantastik Kurgu Edebiyatına Dair


Çoğu insana yabancı olan, bir çoğuna çocukça gelen, geri kalan insanlara ise gözle görülenin ötesinde kapılar açan fantastik kurgu edebiyatının temellerinden başlamak lazım sanırım anlatmaya.
Fantastik kurgu kavramını bir millete ya da bir kültüre atfetmek tamamen yanlıştır, belki de dünyanın en eski edebi türü olan fantastik kurgu edebiyatı insanların söylediklerini yazmalarıyla birlikte edebi bir kavram olarak önümüze -daha doğurusu atalarımızın önüne- gelmiştir. Her kültürün kendi efsanelerine bakacak olursanız "fantastik" (hayal ürünü diyelim) öğeler taşıdıklarını görebilirsiniz. Her kültür tarihlerini gerek daha yüce göstermek uğruna, gerekse bazı şeyleri anlatmanın "masalsı" yollarla daha mümkün olduğunu anlamalarıyla birlikte bu türün öğelerini oluşturacak olan temel eserleri ortaya koymuşlardır.
Türklerin Orta Asya'da yaşadıkları hayatı, yaşam tarzlarını gözler önüne seren destanlar, kuzey mitleri, orta çağ hikayeleri, kızıl derili efsaneleri, japon ve çin tarihçeleri bir çok fantastik öğe taşımaktadır ve günümüz yazınının kaynaklarını oluşturmaktadırlar. Fakat bunlardan destanlar, söylenceler, efsaneler olarak söz edilir.
Tam anlamıyla Fantastik Kurgu edebiyatının masallardan, efsanelerden ayrıldığı noktada J.R.R Tolkien ve onun en büyük ve sarsıcı eseri Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) vardır.
Tolkien bir dil dehasıdır (Tolkien zamanının en büyük dilbilimcilerindendir), kendi fantastik dünyasında kullanmak üzere diller üretmiştir ve dünya üzerinde kendi dil bilgisi kuralları aksaanları olan tam bir dil olarak kabul görmüş tek "uydurma" dillerdir oluşturdukları. Tolkien'in belki de bir efsane yazarı ya da masalcı olmamasında bu dil becerisi yatar. Oluşturduğu dillerle eserlerini bu dünyadan ayırmıştır.
Tolkien'in hikayeleri, kitapları zamanı için tam bir muammadır, edebiyatçılar onun tam olarak ne yaptığını anlayamamış, onu tüm saygınlığını ayaklar altına alıp masallar yazdığı için küçük görme noktasına gitmişlerdir. Bazıları ise yazdığı hikayeleri zamanın koşullarıyla harmanlayıp Tolkien'in mükemmel bir alegori eseri ortaya koyduğunu iddia etmişlerdir. İkisi de yanlıştır ve fantastik kurgu edebiyatının günümüzde dahi yanlış anlaşılmasının temelinde bu iki kutup yatar. Fantastik Kurgu edebiyatı ne masalcıların, hayalperestlerin saçmalıklarında ibarettir, ne de çok yetenekli yazarların fikirlerini gizlediği alegorik yapıtlardan.
Fantastik Kurgu eserleri farklı bir dünyadan bahseder temelde, bu dünyalarda yaşananları, karakterlerin hayatlarını yaptıklarını anlatırlar. Bir bakıma olmayan dünyaların tarihçeleridir Fantastik Kurgu eserleri. Bunun sonucu olarak bir ayna gibi bizi bize gösterirler. Gördüklerimiz bir aynadaki görüntüler kadar da gerçektir. Sorun da burada başlar, aynada kendimizi görürüz fakat gördüklerimiz sanaldır aslında.
Bu çelişki türün belasıdır, asla kendisini açıklayamaz, "gri"nin kabul görmediği günümüzde fantastik kurgu eserleri siyah ve beyazın kafasını karıştırır. Kafası karışan her şey gibi siyah ve beyaz da korkar, onlara göre ya fantastik kurgu edebiyatı kendisini açıklamalıdır ya da yok olmalıdır. Ama bilmedikleri bir gerçek vardır ki fantastik kurgu edebiyatı asla kendisini açıklama çabası içerisine girmemiştir. Onun için kavga edenlere, onu aşağılayanlara ya da gereksizce övenlere pis pis sırıtır. Basittir ve basit olan her şey gibi neşelidir, kimi zaman hüzünlü meyveleri olsa da.

Kovuktakilere selamlar.

1 yorum:

Mavisel dedi ki...

Pis pis sırıtan bir fantastik kurgu türünde eserinizi de okumak isteriz...
Size de selam olsun ;)

eksikhece.com

Artık http://eksikhece.com 'dayız!!!