sedef, sen en çok da annesin
fır fır yakalı ve erişkin bir gök
alıştığım o eflatun yağmuruyla
kelebek bulutlarından kopup
beşik tüllerine bölünürken
sedef, doğumuz ucuz takvimler
batımız upuzun ağustoslar falan
düşüp zeliha yıldızlarına takılan
bak pusulamız nasıl da üçkağıtçı
sedef gitme dur kaybetme beni
hani daha dün şurada bir yerde
küçücük siyah değil mi bedenim
sedef dur, anneler bırakır mı
kuyu diplerine hiç yavrularını
sedef, sen en çok da annesin
2 yorum:
sonlarına mı denk düşer kelebekler nehirlerin
yoksa tüm bulutlar maviydi de biz mi görmedik
anneler uyuyadursun
güzeldir tüm anneler
ve tüm noktalar siyahtır resimlerde...
şiire çok ilginç bir yaklaşım olmuş. Samimi!
Kaleminiz dert görmesin efendim...
Yorum Gönder