18 Ekim 2007 Perşembe

Giderken Kurbağa, Kalırken Balık

Bitirim`e...


-Düşünmeyi bırak da konuş. Bırak elindeki bardağı, bakışlarını kaçırmak istiyorsun biliyorum, her kahve içmende. Söyleyebilecek bir şeyin var mı? Düşünmeyi bırak da konuş diyorum sana. Mesela ben. Ayaklarımı uzatmış buradayım. Gözlerimde garip bir yorgunluğun izleri var ve yatağımdan kalkmak her gün biraz daha zor oluyor benim için. Dur, konuşmaktan mı bahsettik? Konuşmak demişken öyle yüzeyde kalmasın söylediklerimiz. Biz konuşuyorduk zaten sonra susunca oldu bunlar biliyorum. Yerin altında bir zemin var ve eskiden hayal ettiğimiz gibi ne sen kurbağasın, ne de ben balık. Sen kurbağa beslemekle başlamamalıydın işe. Sınır. Evet, öyle diyorlar, sınır. Biz hangi sınırdan kaçtık da buraya geldik bilmiyorum. Öyle içini çekme, içini çekmek ne ki, sen benim yanımda bile ağlamazsın zaten. Kaçırıp durma bakışlarını. Bazen diyorum ya, gitme. En zor da bunu demek değil mi, arkana yaslanıp sen pencereye doğru çeviriyorsun kafanı. O sesi, sessizliği hatırlatma bana.

-Konuşmayı bırak da sus artık. Arkamda garip bir karanlık var. Bilmiyorsun, bilmiyoruz olanları. Sen balık olduğunun farkında değilsin artık. Ayağının altında bir zemin dönmekte ve konuşup duruyorsun. Aslında hep konuşuyoruz. İnsanız ya bildiğimizi sanıyoruz, bilmiyoruz balık. Sen o kağıda küçük çizgilerle bir balık çizip maviye boyadığında da bilmiyorduk, şimdi de. Biz eskiden her şeye gülerdik öyle değil mi? Tren geçerdi gülerdik, yağmur yağdığında, kitaba su döktüğümüzde, müzik dinlediğimizde hep gülerdik. Söyle bana aklındakini! Kaçırdığımı biliyorum, sen bilmesen de biz hep sustuk aslında. Neyi söyledik ki birbirimize? Uzağa giderken, kalırken de hep birbirimizde aradık suçu. Şimdi ne olur sus da, gideyim ben. Kalmak neyi değiştirir ki? Hem gitmektir yaşamak, sen öyle derdin.

-Ne geçti biliyor musun? Bilmesen de olur. Hani balık ve kurbağa olmak. Eskiden sokakta yürürken bile yapardık bunu. Büyüdük mü ki?

-Kafamı suyun içine daldırıp onaaa kadar sayıyorum.
-Ben de önümdeki koskocaman yaprağın üstüne atlıyorum. Burası hep sazlık.
-Bana da saz toplar mısın?
-Sen denizanasıyla arkadaş olursan toplarım.
-Anlaştık sevgili kurbağa.
-Ben bataklıktan dönünce yemek hazır olsun.
-Yosun getirmeyi unutma, bir de yerleri yeşile boyamadan gel bu sefer.
-Sen de kum getir bugün balık. Merdivenleri düzeltmemiz gerek.

-Bunlar eskidi mi, bazen dönüp arkama bakıyorum da, çocukluk aslında orada olduğu gibi güzel. Belki de sen haklısın. Geçmişte ne arıyorum ki, biz burada şimdi’den bahsetmeliyiz. Ayrıca şimdi aynı karede olsak yani dönsek çocukluğumuza, biz şimdi, aynı biz olabilir miyiz? Aynı şekilde mi kaldık sanki? Senin dertlerin büyüdü, benim gözlerim yorgun. Eskiden gözlüğüm yoktu değil mi kurbağa? Sesin bu kadar güzel değildi hem senin. Sonra uzak değildi bakışların, şimdi de muzip ama, değişti, değişenin ne olduğunu bilmiyorum. Sen güzel resim yapamıyorsun hala ama.

-Balık olma hayalin uzak değildi, sen kafanı soktuğunda suyun içine kendini balık sanırdın. Değişen ne ki balık, hep aynı şarkıdayız aslında. Konuşsak da hep sustuk biz. Diyorum ya sana yanında susarken bile durabildiğim tek insansın. Balık biz insan olmayalım. Konuşmayı bırakıp susalım balık, sen büyü, deniz ol, büyüsün gözlerin balık. Konuşmayı bırakıp susalım balık. Son susma vaktidir bu.

7 yorum:

Mavisel dedi ki...

:D

Pınar Özcanlı dedi ki...

hani benim yorumum Mehlika öyle gülmek olmaz, hem ben uğraşıp mavi bir balık ve şaşkın kurbağa resmi buldum. kınıyorum seni:)

Mavisel dedi ki...

:D

Derya dedi ki...

mehlıkanın olmayan yorumunu kınıyorum o çoktan buyudu tabı gulup geçiyor ama bitirim ben pek bi sevdim ama neden susmak herkes konuşmak istemez mı,"herkes"?

Mavisel dedi ki...

Bazılarının yorumlarını almak için başa "bitirim" diye nida mı eklememiz gerekiyor acaba...*

* bu bir kınamadır!

ayrıca "herkes" susar...

Pınar Özcanlı dedi ki...

Bu bir gıcıklıktır.
Ne bu Mehlika ya kıskanma bir dahaki zaman sana bir yazı yazarım.
Öyle bir amaç gütmedim. Sinir etme insanı, zaten okunacak bir sürü şey var, sen git kan al!:=)

Mavisel dedi ki...

Ben bitirime kızmıştım ama neyse kanımı da aldım öldürmeden :)
*bu bir düzeltmedir.
*bu yine bir kınamadır yalnız ve sadece bitirime...

eksikhece.com

Artık http://eksikhece.com 'dayız!!!