3 Mayıs 2007 Perşembe

Yaşanacak Çok Şey Var

bugün, sizlerle fransız şair bleuchat'in yaşanacak çok şey var isimli gerçeküstü izler taşıyan şiirinin bir bölümünü inceleyeceğiz.
'henüz yarasanın gözlerini görmedim..'
burada henüz yarasanın gözlerini görmediği için çok üzgün olduğunu, ancak yarasanın gözlerini görürse moralinin yerine geleceğini ve gidip bayiye iddaa kuponunu yatıracağını söylemek istiyor bleuchat.
'eşeğin kulakları birbirine sürtünürken çıkan sesi duymadım'
burada da, uzun kulaklı bir hayvandan , muhtemelen tavşan ya da dağkaplumbağası, bahsediyor.
'kokarcanın burnunu koklayarak uykuya dalmadım'
yine simgesel bir anlatım... kokarcanın burnunu koklamak, bluechat'in yaşadığı bölgede, cebi delik olan bir pantalondan düşen bir bozuk paranın ayakkabının içinden çıkıp insanı sevindirmesi anlamına gelir.bu olay, o bölgede , pantalonların cepleri ucuz kumaştan yapıldığı için çok rastanıyordu. (ç.n.)
'dil balığının tadını bile bilmiyorum'
burada, ise şair artık , öyle bir duruma gelmiştir ki, kendi cahilliğini açığa çıkarmak adına, dünyaya, fakirliğe ve tren kondüktörlerine meydan okuyor.
'saçlarını taramak nasip olmadı hiç, kelaynakların'
...hüzün...
burada, izninizle araya girmek istiyorum. şair, bu bölümden sonra daha da hiddetlenerek artık herşeyin altını üstüne getirmek, nasıl oluyorsa, bir fırtına gidi, deprem, volkan, tsunami gibi, tamagothi gibi, herşeyin ebesinin... neyse, devam edelim...
'artık bilmek istiyorum, domatesle patatesin farkını'
az önce bahsettiğim gibi, çok sinirli.
'hangisini kızartacam, hangisinin suyunu içecem'
(artık araya girmeyeyim... çünkü şair çok sinirli)
'hangisi daha kırmızı, bilmek istiyorum'
'ben daha yarasanın gözlerini bile görmedim'
'ölmek istemiyorum bu genç yaşımda'
'otobüse arkadan binip önden inmek istiyorum'
kurallara karşı gelmek istediğini belirtiyor, zira otobüse arkadan binilmez...
'noluyo lan, ben deli değilim...'
'nereye götürüyosunuz beni...'
'ulan ibneler, bırakın lan...'
bu kısımdan sonraki bölümler fazla okunaklı değildi. son bölümde anlatılmak istenenleri de ben pek anlayamadım. ancak bir bütün olarak baktığımızda bleuchat'in şiiri dışavurumcu, simgesel ve gerçeküstü bir şiir olarak tanımlanabilir.
aslında boktan bi şiir ama...

2 yorum:

Pınar Özcanlı dedi ki...

Ben de ciddisin sanmıştım bir an. Daha çok yazını bekleriz, yazının sonlarına doğru şaşırmak isteriz.

Mavisel dedi ki...

çok keyifli ya okumak, aslında S.K.'da da okumuştum ama dedim ya tekrar tekrar keyiflenmek çok güzel ;)

eksikhece.com

Artık http://eksikhece.com 'dayız!!!