11 Mayıs 2007 Cuma

Yalnız Adam ve Jazz

Ufak su birikintileri...Sessiz bir yağmur...Caddelerin büyüklüğünden,onların haşin yağmurundan sonra gelen dar,sessiz ve sakin sokaklar.Omuzlarımda uzun günün ağırlığı...Ah!Sokağım...Kalemin dış surları...Evime geliyorum...

Göğün ve binaların karamsar grisi içinde yeşil bir zincir misali uzanan çimenler...Sonbaharın sessizliğinde son demlerindeler...

Geniş girişli apartmanım...Yine kendi yalnızlığında...Sakinlerinden midir nedir bu bina bana hep farklı göründü.Sanki canlıymış,sanki çok zeki,kültürlüymüş gibi...Sanki diğer binalar onun yanında gezinen aciz,cahil insanlar...

Dar,uzun merdivenlerim...Hedefe gitmemi engellemeye çalışan basamaklar...Hayatımın her dönemi için geçerli olan engeller,evime girmek için de var...

Ceviz ağacından yapılma kapım...Pahalıya mal oldu bana ama bugüne dek sapasağlam duruyor.Gönlüm rahat.Benim diyen hırsız geçemez.Hoş...Karşıdaki emekli çift varken yanına bile yaklaşamaz...Tonton insanlar,gözleri hep kapıda.Yeter ki en ufak tıkırtı olmasın.Bugüne dek her türlü derdime koştular.Hatırlıyorum da,yeni taşındığım gündü.Hastaydım.Daha telefonum bağlanmamıştı.İşe gidemeyeceğimi söylemek için telefonlarını kullanmak üzere ricada bulundum.Büyük bir nezaketle kabul ettiler.Eve geri dönüşümden yaklaşık yarım saat sonra,belki daha kısaydı ya yalnızlığın ve hastalığın verdiği sıkıntıyla bana daha uzun geldi,yaşlı kapı komşum elinde çorbayla geldi.İyileşene dek karı koca hep ilgilendiler.Dedim ya en ufak tıkırtıda gözlerini kapının deliğine dayarlar hemen.Kapıyı açarken çıkan tıkırtılara geldiler yine farkındayım.İnsanın komşuları tarafından önemsenmesi güzel...Arkanızdaki dairenin içine sızan gün ışığını binanın koridorları ile buluşturan delikten bir an için size bakan bir göz yüreğinizi ferah tutmaya yetiyor...

Açılan kapım ve özlem dolu bir eş gibi boynuma atılıveren yalnızlığım...Evimin beni hoş karşılaması...Paha biçilemez...

Bir aile kurmayı hiç düşünmedim...Sanırım fırsatları iyi değerlendirdim.Ne de olsa iyi bir işim var ve geride sağlam bir kariyer...

Yalnızlığı isteyerek seçmedim elbette ama yaptığım işi de ben seçtim.Yükselmeyi...
Bugün çok yoruldum gerçekten.İş çıkışları dışarıda yemekten bıktım.Evde birşeyler yapacağım bugün.Mesela en iyi yaptığım ve yapılması en zor yemeğimi...Pilav...Yanına biraz da salata...
Pirinç için sıcak su kaynaya dursun.Biraz müzik iyi gider...Müzik setimin yanındaki onca karışık CD içerisinden hangisi benim yorgunluğumu alabilir bu gece?

Yağmur arttı...Şıpırtısını duyabiliyorum...Sokak lambası altına yaydığı geniş ışık örtüsü ile karşılıyor yağmuru...Sanki yağmurun önüne sarı,parlak bir halı sermiş...
Sakin bir jazz albümü...Böyle anlarda bu çeşit bir müzik dinlerken sanki ayaklarım kendi kendilerine hareket ediyor.Bir balerinin çevikliği ve bir kadının ellerinin narin pürüzsüzlüğü ile...
Birçok erkek şu anda yanında bir kadın hayal eder...Onunla dans etmeyi diler...Müzik,şu an belki biraz da odanın loş aydınlığının ve kafamdaki yalnızlık düşüncesinin de etkisiyle bedenime okşayarak değen serin bir yaz meltemi gibi dokunuyor...

Sessizlikte serin meltem gibi gelen müzik,sen ve ben...İşte seni düşününce aklıma gelen bu...
Bunu şu an kollarımda dans eden bir kadına söylemeyi ne kadar çok isterdim.Yüreğimin dinginliğine sahip olabilmiş bir kadına...

Yarı baygın halimi fırsat bilen müzik şimdi adeta tüm bedenimi sardı...Koltuktaki sakin halimden faydalanarak omuzlarıma masaj yapıyor sanki...Adeta günün yorgunluğumu üzerimden alması gerektiğini hissediyor...

Önümde sessizce uzanan geniş salon...Şimdi daha bir loş daha bir sakin...Daha bir ben...
Şarkının son notası vurmak üzere...Umarım bu bir vuruştan daha uzun bir notadır çünkü bu anın büyüsünün sonsuza dek sürmesi için neler vermezdim...
Son nota da sessizliğin kollarında uykuya daldı...Kaynayan su pirinç ile buluşup onun sertliğini almaya hazır...

Bu gece bir tek ben yalnızım anlaşılan...Sevgililerin buluştuğu bir barda yalnız başına içkisine aşık olan adam gibi biraz yalpalayarak mutfağa geçiyorum...Aklımda tek bir şey var...Bir daha fırsatları değerlendirmeyeceğim...

2 yorum:

Semih dedi ki...

Kader, tanrının öngörü yeteneğinden başka birşey değildir.

Pınar Özcanlı dedi ki...

Betimlemelerin çok güzel ve en sevdiklerimden biri yazdıklarının arasında.

eksikhece.com

Artık http://eksikhece.com 'dayız!!!